İslam'dan önce tek tanrı inancı ve şaman kültürü etrafında şekillenen dînî mûsikî anlayışının, İslamlaşma ile birlikte mahiyetinin değiştiğini ve yüzyıllar içinde gelişerek kendine has bir yapıya büründüğünü ifade edebiliriz. Türk mûsikîsi makam ve üslûbunu yansıtması itibarıyla dikkat çeken Kur'ân-ı Kerîm tilâveti, ezan, salâ, kasîde, mevlid ve münâcât gibi irticâlî türlere ilâveten, salâvât, regâibiyye, durak, mi'râciyye gibi usûle bağlı olmayan türler ve sayıları on binlerle ifade edilecek ilâhiler, bu geleneğin zenginliğini gösteren önemli örneklerdendir. Hazırlanan bu çalışma ile Türk din mûsikîsi eğitimine dair daha önce hazırlanan kaynak eserlerden farklı bir metodoloji geliştirilmiş, sahasında uzman kişilerin araştırma ve incelemeleri ile ilgili sahada eksik görülen hususlar tespit edilerek, uygulamaya yönelik bir eser ortaya çıkarılmıştır. Dört bölüme ayrılan bu kitabın birinci bölümünde, Türk din mûsikîsi tarihi ana hatları ile ele alınmış; ikinci bölümde, İslam'da mûsikî konusu âyet, hadis, fıkıh ulemasının görüşleri ve güncel meselelerle tahkik edilmiş; üçüncü bölümde, Türk din mûsikîsi türleri hakkında bilgi verilmiş ve bunların eğitimine dair öneriler sunulmuş; dördüncü bölümde ise Anadolu tasavvuf hayatının ayrılmaz bir parçası olan tekke mûsikîsi, bazı tarikatların zikir örnekleri ile işlenmiştir.