Mesleğine henüz başlamış birçok öğretmenimizin haklı bir sitemidir: “Bize lisansta bunları öğretmediler, bu kavramları ilk kez duyuyorum, böyle bir durum beklemiyordum…” gibi cümleler. Bu sitem, esasında eğitim fakültelerindeki bir eksikliğe dikkat çekmektedir. Eğitim fakülteleri ile saha arasındaki makasın açılmasının yarattığı bir boşluk söz konusudur. İşlevsel bilgilere duyulan ihtiyacın önemine, gerekliliğine yapılan bir vurgudur. Burada sitem edilen hususların kaynağını sorgularken hepimiz farklı gerekçeleri ve aksaklıkları sunabiliriz. Ancak bu sorgulamaların çözümlere nasıl ve ne düzeyde bir katkı sağlayacağını da hesaba katmak gerekir. Öğretmenlerimizi, mesleğe başladıklarında hangi durumlarla, uygulamalarla karşılaşacaklarını “haberdar” etmeye çalışmak, naçizane de olsa sitemlerine haklı bir ses olmaya çalışmakla eş değerdir. Başka bir ifade ile bu mütevazı teşebbüs, sorunların çözümüne bir nebze de olsa katkı sunabilir. O yüzden öğretmenlerimizin duygularına ve düşüncelerine tercüman olmaya bilenmişliğin ürünüdür bu kitap. Ciddi bir emeğin de ürünü olan bu kitap ile öğretmenlerimiz mesleğe başladıklarında artık birçok husustan “haberdar” olabilecekler. Gündemi takip etmek için “haberler”e ihtiyacımız var.
Sizleri, yıllarca sahanın nabzını tutan, sınıfların tozunu yutan bir meslektaşınız olarak sansürsüz ve reklamsız “ana haberleri” izlemeye/okumaya davet ediyorum. İyi seyirler…