Profesyonelleşme; öğretmenlikte birçok faktörün bir araya gelmesi ve ortak yönde hareketin sağladığı süreç sonunda elde edilmektedir. Profesyonelleşme, daha büyük bir profesyonelliğe işaret ederek, öğretmenin rolünün içeriğinde ve uzantılarındaki değişimlere vurgu yapmaktadır. Öğretmenliğin profesyonelleşmesindeki değişim, dönemlere göre üç sınıflandırma yapmıştır. 1990’lara kadar olan çalışmalara bakıldığında öğretmenlik “yarı meslektir” görüşü ön planda olmuştur. Bu görüşte öğretmenlik hemşirelik gibi, “tam anlamıyla profesyonel değil” şeklinde kategorize edilmekteydi. Bu düşünceye sahip kişiler öğretmenliğin müfredat ve eğitim politikaları kararlarının üzerine kurulduğu bilimsel bilgi temeli olan gerçek bir meslek olmadığına inanmaktaydılar. Bu şekilde sınıflandırmak öğretmenliğin kadın işi ve sınıftaki eğitimcilerin hayatlarının gelişmemiş bir kavram olduğuna dair ayrımcı bir görüşü yansıtmaktadır. Öğretmen profesyonalizmi alanındaki ikinci düşünce, eğitimcilerin sendikaları ve aynı öğretmenlerin üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu düşüncenin içinde saklı olan bilinç, öğretmenlerin mesleğe ve kendilerine karşı sorumlu olması ve bundan dolayı da bu pozisyonla ayrıcalıklı olarak kabul edilmesidir. Bu görüşle ilgili olarak; öğretmenlerin gelecekte, okul reformunun bir parçası olmaları, kendilerini denetlemek ve yüksek ve açık profesyonel standartlara bağlı kalmaları ve öğrencilerin hayatlarını anlayarak kendilerinden önce öğrencileri desteklemeleri gerektiği önerisinde bulunmaktadır. Literatürde öğretmen profesyonelliği ile ilgili üçüncü düşünce ise, öğretmenlerin politika belirlemede hiçbir rolü olmaksızın müfredat reformlarını yukarıdan aşağıya uygulamak için tutulmuş “örgütsel aktörler” olarak görülmesi durumudur. Bu sınıflandırma, öğretmenlerin uzman olarak kabul edilmemesini, düşük statülerini ve özerk (otonom-branşında uzmanlığından doğan karar verme yetkisi) çalışanlar olmamasını ve profesyonalizm açısından bu yetersizliklerin mesleğin profesyonelleşmesini de engellediğini ifade etmektedir.
Öğretmen profesyonelliği: “Duygusal anlayış, politikalar, sosyal yapılar, değişim; öğretmenler ve çevresindekiler arasında çok büyük bir mesafe yaratmaktadır. İki değişim noktası önemlidir: birincisi; profesyonellerin yaptıkları, öğretimi gerçekleştirme davranışları, kuralları ve buna rehberlik eden standartların kalitesine işaret etmektedir. Bazı bilim insanları profesyonellik tanımını, kalite ve uygulama standartlarının iyileştirilmesi olarak nitelemektedir. İkinci nokta ise; profesyonellerin statüsü ve saygınlığı ile ilgilidir. Öğretmenlerin hissettikleri, herkes tarafından gözlemlenen saygınlık, statü, durum ve mesleki ödüllerin düzeyi ile ilgilidir. Bu ikinci anlamda profesyonelleşme; elde edilen mevkiyi ve durumunu geliştirmeyi ima etmektedir. Bu iki kavramın, genellikle tamamlayıcı projeler olarak (geliştirilen standartlar, geliştirilen mevkiye götürür) sunulduğunu iddia edilmektedir. Ancak, profesyonelleşmenin güncel durumları; birçok araştırmacı tarafından halen tartışılmaktadır.