Pozitif psikoloji sorunlara değil, bireyin daha kaliteli bir yaşam geçirmesi, kendi yeteneklerini keşfetmesi ve geliştirmesi için teşvik etmesi nedeniyle alana farklı bir bakış açısı sunmaktadır. Bir bakıma yüzlerce yıl öncesinden Mevlana Celalettin Rumi'nin “Gül düşünür gülistan, diken düşünür dikenlik olursun.” sözlerini, Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre'nin “insanın özünü anlama”ya dair düşünceleri teyit edilmektedir. Son yıllarda pozitif psikolojik sermaye ile ilgili çeşitli düzeylerde ve ilişkili değişkenlerin değerlendirildiği çalışmalar yürütülmektedir.
Sosyal devletin görünmez kahramanları olan Sosyal Hizmet Uzmanları zaman zaman olumsuz ve zor koşullar altında özveriyle sosyal hizmet sunmakta ve hizmet verdikleri bireylerle iletişimlerini sürdürmeye ve iş performanslarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar.
Bu kitap, hiç kuşkusuz meşakkatli ancak önemli bir toplumsal misyon dâhilinde çalışan sosyal hizmet uzmanlarının duygusal kaynaklarının tükenmesi ile ortaya çıkan ve işlerine duyarsızlaşmaları, başarı hislerinin azalmasıyla kendini gösteren tükenmişliklerinin üzerinde pozitif psikolojik sermayenin etkisini incelemektedir.
Araştırma sonuçları, pozitif psikolojik sermaye unsurlarının çalışanlar açısından geliştirilmesinin elzem olduğunu ve bir özveri mesleğinin çalışanları olarak sosyal hizmet uzmanlarının çalışma şartlarına bağlı tükenmişlik sendromuna girmelerini engelleyebileceğini göstermektedir.