Devletlerin dış politikalarının şekillenmesinde birtakım unsurlar vardır. Bunlar; coğrafi konum, iktisadi yapı, askerî kapasite, nüfus gibi ülke içi faktörler ile uluslararası sistemin yapısı ve dünya kamuoyunun bakış açısı gibi ülke dışı faktörlerdir. Bu durum elbette Ermenistan dış politikası için de geçerlidir. Ermenistan dış politikasını bu unsurlar çerçevesinde değerlendirdiğimizde Güney Kafkasya'da dar bir bölgede sıkışan, denize çıkışı olmamanın neden olduğu jeopolitik zorluklar yaşayan bir ülke ile karşılaşırız. Bununla birlikte Ermenistan, Dağlık Karabağ ve diğer Azerbaycan topraklarının işgali ve İran hariç diğer tüm komşularına yönelik asılsız toprak iddiaları nedeniyle bölgesel tecritle karşı karşıya kalan bir ülke profili çizmektedir.
Erivan yönetiminin izlediği mütecaviz politika ile gücü arasında orantısız bir ilişki vardır ve bu politikayı sahip olduğu imkân ve kabiliyetlerle sürdürmesi mümkün değildir. Bu durum ülkeyi daha fazla Rusya'ya bağımlı hâle getirmekte ve Rusya, Ermenistan Dış Politikası'nı şekillendiren en önemli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bununla birlikte özellikle de 1990'ların ortalarından itibaren ekonomik destek alabilmek ve Rusya'nın ülkede artan gücünü bir dereceye kadar dengelemek için Batılı ülkelerle de yakın ilişki kurulmaya çalışılmış ve Batı, Ermenistan dış poltikasında önemli bir unsur hâline gelmiştir. Diaspora da Ermenistan dış politikasında etkilidir ve bazı durumlarda ikinci dışişleri bakanlığı rolünü dahi oynamaya çalışmaktadır.